Gölyazı Triye Mudanya Gezisi Tarih : 26.11.2017
Yazan: Yılmaz Ece Fotoğraflar : Hatice Uyar- Ayşe Sezginl
Dünyanın iklim dengesinin gitgide bozulduğu, kışın bir türlü gelmediği, hala sivrisineklerin geceleri kulak dibinde vızıldadığı Kasım sonunun ılık bir gününde Gölyazı Trilye Mudanya etkiliğine başladık.
İlk durağımız Gölyazı. Ender tabiat parçalarından biri olan Ulubat gölünün kıyısında bu şirin “demeyi çok isterdim ama derme çatma yapılar tamamlanmayan alt yapı yüzünden şirinlikten uzak” belde de ilk göze çarpan Ağlayan Çınar. Çınarın hemen yanındaki köprüden geçerek yarım adayı turluyor, ardından tarihi Aziz Panteleimon kilisesi seyir tepesi ne uğrayarak turu tamamlıyorsunuz.
Bizde bu klasik rotayı izlemek için çınarı selamlayıp yarım adaya adımlamaya başlıyoruz.
Saat 11:00 suları. İnce bir sis gölün üzerinde dans ederken, gün ilerledikçe güneş yavaş yavaş kendini hissettirme başlıyor. İrili ufaklı balıkçı kayıkları sahile sıralanmış. İncir ağaçları susamışçasına göle doğru dallarını uzatmış son yapraklarını da döküyor. Göl üzerinde uçan karabatak sürüleri balıklardan nasibini alırken, birbiri içine geçmiş kimi surlara yaslanmış kimi surların üstüne çıkmış şekilsiz yapıları ve arada hala sevimliliğini koruyan Rum evlerini izliyoruz. İstemese de insanın aklına buranın uzun zamandır akıllı iş bilir kültür ve sanattan anlayan yöneticiler tarafından yönetilse ne duruma olacağı geliyor. Sonuç herhalde İtalya Como Gölünden daha az meşhur olmazdı. Evlerinden birinden yaşlı bir teyze düşüncelerimizi okumuşcasına ne işiniz var bu uyduruk bakımsız yerde a evladım diye laf atıyor. Ne yazık ki memleketin birçok güzel nadide yeri acınacak halde.
Gölyazı’da çirkinliklerin arasında size nefes aldıran güzel görüntülere rastlamak elbet mümkün.
Örneğin çınarın karşısındaki kahve de şimdiye kadar içtiğim en güzel sunumlu kahve diyebilirim. İşletmeciler genelde düzgün insanlar. Birkaç restore edilmiş eski bina ve tarihi yapıları sayabiliriz.
Seyir tepesinde manzara etrafa saçılmış bira şişeleri ve cam kırıklarını görmezseniz manzara harika.
Saat 1 suları Gölyazı gezimizi noktalayıp Trilye’ye doğru tekeri döndürüyoruz.
Trilye eski bir Rum yerleşimi. 1300 yıllarda Osmanlı aldıktan sonra da Rum yaşamı devam etmiş. Taş mektep, şu an Trilye Fatih cami olarak geçen eski kilise, ev yemekleri , çeşitli zeytin ürünleri ve balık lokantaları yat limanı ile güzel bir sahil kasabası. Görülmeye değer.
Mudanya son durağımız. Tarihte önemli bir yeri olan Mudanya Anlaşmasının imzalandığı müze başlıca görülecek yerlerden.
17:00 suları geziye noktayı koyup İstanbula’a doğru yola çıkıyoruz.
Sonraki etkinliklerde görüşmek üzere
Yılmaz Ece
0